Çoğumuzun kendisiyle ilgili değiştirmek istediği özellikleri, durumları, sorunları olabilmektedir. Tıpkı evini derleyip toplayıp düzenlemek istediği gibi, kendini de düzenleme gereksiniminde bulunabilmektedir. Fakat çoğu zaman isteği ve istediği davranışa yönelme şekli ters istikamette ilerlemektedir ya da hiç adım atmadan olduğu yerde sendelemektedir.
Bu durumun sebeplerini incelediğimde, en önemli etmenin umut ve inanç eksikliği olduğu kanaatine vardım. Kişiler, kendisiyle ilgili bir şeylerin değişeceğine inanmamakta ve “böyle geldim, böyle gideceğim” şeklinde davranabilmektedir. Oysaki değişimin en önemli anahtarı umuttur. Umut kelimesinin anlamı, ummaktan doğan iç erinci, güven duygusudur. Daha da derine inersek, ummak, olması istenilen bir şeyin olacağını beklemek demektir. Kendi hanemizden umudu çıkarınca bekleyeceğimiz bir şey kalmıyor ve boşluk duygusu içerisinde adım atmak anlamsız kalıyor.
Umudu heybeme koyduğumda ise Anka kuşunu görmek, yanı başımdaki sokağı dönünce karşıma çıkacakmış gibi oluyor. Bu yüzden ilk önce umut edin. Hayata, kendinize, değişmiş ya da değişecek gerçeğinize, olmak istediğiniz kişiye umut edin. Ve sonra inanarak harekete geçin. Göreceksiniz ki her şey mümkün. İmkanlı yolların istikameti sizin yönünüzde. Yolu şaşıracak olursanız endişelenmeyin. Nerede olursanız olun, umuda doğru ilk sapaktan ilerleyin.